Bugün işimi son ana değil de önceden yapıp bitirmek
istiyorum. Ayrıca uzun zamandır da yeni çıkan bir film hakkında yazı
yazmamıştım. Bugünkü Forever New rezilliğinden sonra sinirimi atmak için Man Of
Steel filmini izledim. Adam gibi bir blogum olsun bu sefer dedim de hemen
filmden gelince yazmaya karar verdim.
Man Of Steel hakkında ne desem tam olarak bilemiyorum. Ne
beklemiştim, tam olarak bilmiyorum çünkü hiçbir zaman Superman olayını
sevmemiştim. Ben Batman’i severek büyüdüm ve sonradan da Marvel kahramanlarını
daha çok sevdim. Superman’in kırmızı don olayından nefret ediyordum ki Allaha
şükür o iğrenç şeyi bu sefer içine giymişti. Bu kesinlikle bir artıydı. Eğer
Henry Cavill’e kırmızı don giydirselerdi başta gitmezdim zaten o filme.
Film inanılmaz derecede uzun geldi. Flashback olaylarını
sevmedim ancak yazarların da başka şansı olmadığını biliyordum. Eğer anıları
normal yaşanıyor gibi yapsalardı Clark anca birinci yarının sonunda kıyafetini
giymiş olurdu. Ancak yine de çok uzun geldi film. Ayrıca savaş, dövüş, kırma,
vurma sahneleri bıktırdı. İlk kavgadan sonra film bitseydi çok kötü olurdu.
Hadi ikinci kavga oldu, tamam bu sefer oldu dedim. Ancak üçüncü de gelince
dedim ki yeter artık. Bir kere gökdelenleri kırdınız, yıktınız ama ikincisi de
yeter. Üçüncüsü zaten yeter. Birinin yazısında okumuştum, bu kadar çok savaş
sahnesi olmasını yönetmen Zack Snyder’a bağlamıştı. Haklı olabilir.
Şimdi Henry Cavill’imize gelelim. Superman’den cidden
nefret ederim ancak bu filme sırf onu görmek için gittim. Şimdi dürüst
davranalım yani, adam yakışıklı. Adam ölümüne yakışıklı hatta. Yakışıklının
dibi. Zaten tipi tam bir Superman’di, Superman de oldu rahatladı zaten. Aslında
filmde oyunculuklar hakkında pek bir şey söyleyemeyeceğim çünkü zaten filme
seyirciyi çeken görsel efektler. Oyuncular kötü olsaydı bile arada kaynardı
bence ancak bu filmde oyuncular kesinlikle kötü değildi. Kostüm Henry’ye aşırı
yakışmıştı ve bence bu kostüm diğer Superman köstümlerinin en iyisiydi. Son
zamanların en gözde kahraman kıyafetleri zaten aynı bunun gibi. Mesela
Spiderman de öyle bir kostüm giyiyor. Böyle deri gibi bir şey ancak delikli
gibi ve göz alıcı şekilde renkleri parlamıyor.
Amy Adams nedense kafamda hep prenses olarak kalıyor
Enchanted yüzünden. Zaten prenses olmaya çok uygun bir tipi var, kafamda da
iyice oturmuştu. Ancak bu filmde Lois Lane olarak kafamdaki ön yargıyı yıktı.
Yine de her filmde olduğu gibi kahramanın kız arkadaşı olayından çıkamadı.
Hiçbir zaman da kimsenin çıkacağını sanmıyorum bu rolden. Zaten öpüşsünler diye
bütün film bekledim açıkçası. “Yi beni Henry.”
Kötü adam Zod rolündeki Michael Shannon’ı daha önceden
Runaways’de izlemişim ancak hatırlamıyorum. General Zod’un pek bir olayı yoktu
ya. Klasik hikayeler falandı ancak kendine gıcık ettirmeyi iyi başardı. Pek bir
şerefsizdi o ya. Jor-El rolündeki Russell Crowe’a gelirsek… Benim Javert’im
Superman’in babası mı olmuş hallerindeydim. Adam konuştukça şarkı söyleyişini
hatırladım ancak Russell Crowe her zaman Russell Crowe’dur ve farkını
hissettirir. Son olarak Hannibal’da Jack rolündeki Laurence Fishburne’den
bahsetmek istiyorum. Sonunda o gerizekalı sakalımsı şeyini kesmiş ve bu filmde
daha düzgün bir sakalla karşımıza çıktı. Man Of Steel’in devamı olursa onu yine
göreceğimiz kesin.
Man Of Steel elbette ki klasik bir hikayeden öne
geçemiyor ancak benim ki süper kahramanlara deliyseniz ve New York’un her
filmde yıkılışını görmek istiyorsanız izleyin derim. Kesinlikle bir zaman kaybı
değil ve Henry Cavill. İnsan mı bu adam ya? Neyse, kendimi kaybetmeden yazıyı
bitireyim ve Tumblr’dan Henry Cavill fotoğrafları bulayım kendime en iyisi. İyi
akşamlar.
Harika! Yazılarını her okuyuşumda gülüyorum :) çok iyi yazmışın tebrik tebrik tebrik :) -your bigger sister
YanıtlaSil