24 Nisan 2013 Çarşamba

SILVER LININGS PLAYBOOK


Beş dakika önce Silver Linings Playbook’u izlemeyi bitirdim. Evet, yeni izledim, her neyse. Şimdi bu söylediklerim sadece bana göre o yüzden Hunger Games yorumumdaki gibi bazıları ateş püskürmesin lütfen. Öncelikle şunu söylemeliyim ki karakterler mükemmel, etraflarındaki toplumdan bir o kadar farklılar ama aynı zamanda bize o kadar çok benziyorlar ki… Filmi götüren şey bence karakterlerin hayata bakış açısıydı. Toplumun deliliğe bakış açısını gördüm, nedense bana Buzlar Çözülmeden’i hatırlattı. Ayrıca filmde bir diğer hoşuma giden şey yine benzerliklerle ilgiliydi. Olanlara bakıp “Bunlar sadece filmlerde olur.” diyebileceğiniz bir film değil ve etraftaki film çöplüğünde bu kesinlikle Silver Lining’i öne çıkarıyor. İnsanlara bir hayat felsefesi veriyor ve bu depresif dünyada insanların en çok ihtiyacı olan şey bu. Sonunda müzikle kalbini dışarı döken bir adam yok, uçan bir şeyler yok, gereksiz ve klişe sözler yok. Fazla söyleyecek bir şeyim de yok ama her Oscar adaylığını sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Bradley ve Jennifer’ın kesinlikle şansları var bence kazanmakta. En İyi Film dalında kazanacaklarını pek düşünmüyorum ancak hiçbir zaman iyi tahmin yapmam. Zaten film kazansa da hakkıyla kazanmış olur diye düşünüyorum.
Not Not Not: Jennifer tahmin ettiğim gibi kazandı ancak Bradley alamadı. En iyi film olarak da ödül alamadılar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder